Bir İdam Mahkumunun Son Günü - Victor Hugo ✦ Kitap Yorumu

BİR İDAM MAHKUMUNUN SON GÜNÜ- VICTOR HUGO

Konu: İdam cezası almış bir adamın giyotine altı hafta kala yaşadıklarını, psikolojik durumunu anlatıyor. O dönem Fransa halkının zihniyeti, idama bakış açısı ve toplumunu yansıtıyor. 

*

Yorumum:

Victor Hugoyla tanışmam ilk olarak Sefiller adlı kitapla gerçekleşti. Yazar toplumsal konuları keskin bir dille yazmayı ve eleştirmeyi seviyor, özellikle de suçluların karakter olduğu kitaplarla bu durumu farklı ele alıyor. 

Sefiller kitabını yıllar önce okumuştum fakat şimdi anlat deseniz baştan sona size her detayını anlatabilirim. Yazar bu konuda çok çok başarılı. Bu kitabında da biz bu sefer cinayet suçuyla yargılanan ve idam kararına çarptırılan bir karakteri okuyoruz. Böyle yazdığıma bakmayın, karakterin suçunu ve yaşanmışlıklarını bilmiyoruz; yazar bize yalnızca bu durumun psikolojisini veriyor. Hatta bir kısımda karakterimiz bu cezayı hak ettiğini bile düşünüyor ama biz bu işin aslını bilmiyoruz. Bence bu kitabı güzel kılan en önemli nokta atışı da buradaydı. Bütün sınırlardan uzak bir şekilde nedenleri nasılları bırakıyor ve suçluyla beraber giyotine gün sayıyoruz.

Kitap beni bambaşka hislere sürükledi. O hücrede saman yatağın üzerinde uyudum, kürek mahkumlarının ardından da baktım, kendimle de yüzleştim. Karakterle beraber idama sürüklendim adım adım.

Hele ki öyle bir an geldi ki kitabı bitirmek istemedim. Sanki kitabı bitirmezsem o karakteri ölümden kurtarabilirmişim gibi geldi. Çoook yavaş okudum, birkaç sayfa okuyup kenara koydum ağırlığını atlatmak için. Böyle dediğime de bakmayın yazarın dili çok akıcı; kendinizi kaptırdığınz an bir saatte bitebilecek bir kitap. Fakat konu o kadar düşünmeye ve sorgulamaya açık ki! Sonlara doğru artık kitabı elimden bırakamadım ve o ana doğru sürüklendim. 

Beni son bir yılda en çok etkileyen kitap olabilir. Bu yıl 50 kitap okuma hedefim var ve bu kitapla 9 kitap okudum henüz. Bu kitaplar arasında da açık ara beni sarstı. 

İdam çok düşünmeye açık bir konu. Kitabı güzel yapan başka bir nokta da bu işte: Gerçekçiliği. Zamanında gerçekten insanlar "normal" bir şekilde giyotine sürükleniyorlardı. Kurgu olarak değil de o yüzyılı ve gerçeğini düşünerek karşılaştırdığınız zaman sizi derinden sarsıyor. Çocukların idama bir şölen gözüyle bakması, insanların adeta sinema filmi izler gibi idamı izlemeye gelmesi, yargıçların kararlar karşısındaki rahatlığı... KISACASI DURUMUN NORMALLEŞTİRİLMESİ İNSANI ÇILDIRTIYOR. Fakat bizim ülkemizde de idam zamanında yasaldı ve nice genç siyasi olaylarla bu yola sürüklendi. 

Fransada Grevé Meydanında yukarıdaki görsele benzer belki de binlerce kan döküldü. 

Victor Hugo gerçekten mükemmel bir yazar ve bu kitabı bence herkes okumalı, okutmalı!

ALINTILAR:

*

"... insanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen idam cezasına mahkumdurlar."

*

Vasiyetnamemi yazdım. Neye yarar? Ben pahalıya mal olan bir mahkumum ve tüm mal varlığım masrafımı ancak karşılar. Giyotin çok lüks bir idam aracı.

*

Delirmenin insanı yaşattığı söylenir; en azından bilinç kaybolduğu için daha az acı çekilir; ölü gibi uyunur.

*

Etrafımdaki her şey hapishane; hapishaneyi hem insan hem de parmaklık ya da sürgü olarak görüyorum. Bu duvar taştan bir hapishane, bu kapı tahtadan bir hapishane, bu zindancılar insan kılığına girmiş bir hapishane. Hapishane yarısı eve, yarısı insana benzeyen korkunç, kusursuz ve yekpare bir varlık. Onun tutsağıyım; beni bütün kıvrımlarıyla sıkı sıkı sarıyor; beni granit duvarlarının içine kapatıyor, beni kilit altında tutuyor ve zindancının gözleriyle gözetliyor.

*

Onca yıl boyunca mutluluk ve masumiyetle geçen hayatımın ardından düştüğüm bu hali bir gün okuyan biri çıkarsa bir suçla başlayıp bir idam mahkumiyetiyle sonlanan bu lanetli yıla inanmak istemeyecek, bu hayat ona birbiriyle tamamen tutarsız iki evrenden oluşmuş gibi gelecektir.

*

PUANIM: ♛♛♛♛♛ 

5/5

NOT: Sıradaki okumayı planladığım seri Genç Elitler veee fazlasıyla heyecanlı olduğum fantastik bir kurgu. Onun yorumunda görüşmek üzere!!

xoxo

-ROZA

beni tanıyın