Warcross - Marie Lu ✽ Kitap Yorumu



WARCROSS -  MARIE LU


YAYINEVİ: YABANCI YAYINLARI

TÜR: GENÇ YETİŞKİN, BİLİM KURGU

GOODREADS PUANI: 4.15




KONU:

Sanal dünyanın gerçek dünyaya karıştığını düşünün. Takılan gözlükler sayesinde sanal dünyadaki her şeyi etrafınızda görebilecek ve Warcross oyunuyla belki de hayatınızın sıkıcılığından kurtulabileceksiniz. Emika Chen bir ödül avcısı, aynı zamanda yetenekli bir hacker. Dünyaca ünlü ve herkesin artık gözlüğünün ucunda olan, tüm zamanların en gerçekçi oyunu Warcross'a yaptığı bir işlem sonrası Emika'nın hayatı tamamen değişecektir. Warcross'un kurucusu dünyaca ünlü milyarder Hideo Tanaka'nın planlarıysa Emika'nın düşündüğünden çok daha büyüktür.





YORUMUM:

Bazen olur ya bir kitabı, diziyi ya da filmi gerçekten seversiniz fakat onu tam anlamıyla anlatacak kelimeleriniz yoktur ya da kendinizi nasıl ifade edeceğinizi bilmezsiniz. İşte Warcross da benim için öyle bir kitap oldu. Okuyamama dönemine girdim bu aralar. Sınavlarımın ardından daha çok okurum, izlerim diye düşünürken tam tersi her şeyi saldım. Böyle bir dönemde de elime Warcross'u aldım. 

Oluşturduğu evrenle beni hemen içine çekti. Sanal dünya günümüzde de yaşamımızın büyük bir çoğunluğunu kapsıyor fakat Warcrossta yaşamın tamamı sanal evrenden oluşuyor. NöroLink adı verilen gözlüğünüzü taktığınızda indirimleri, oluşturulan süslemeleri, reklamları ve daha birçok şeyi kısaca sade yaşamın olağanüstü süslenmiş halini görebiliyorsunuz. Örneğin kendinizi Maldivlerde görmek istiyorsunuz gözlüğü takıyorsunuz ve üç boyutlu dünyasıyla size tüm zamanların en gerçekçi halini sunuyor, aslında bunu daha çok beyniniz yaratıyor(baya ürün tanıtımı gibi oldu, Hideo paramı gönder acil...  Keşke gerçekte de böyle bir nesne olsaydı da alabilseydik) 

Baş karakterimiz Emika Chen New Yorkta yaşayan bir ödül avcısı. Warcrossta kumar oynayanları, hile yapanları gerçek hayatta bulup polise teslim ediyor ve bundan para kazanıyor. Aynı zamanda da çok iyi bir hacker... Karakterimiz 18 yaşında ve gökkuşağa saçlara, harika dövmelere sahip. Özellikle yaşının 18 olması beni şaşırttı çünkü Marie Lu maalesef karakterlerini 16 yaşında falan yazıyor hep. Bu yüzden Emika'nın 18, Hideo'nun 21 yaşında olmasını çok sevdim. Emika benim içime işleyen bir karakter oldu. Babasıyla olan o anıları, zekası ve cesaretiyle ona bayıldımm! 





Kitapta olaylar hemen gerçekleşiyor ve Warcross oyunlarıyla bu durum katlanarak artıyor. Hatta son sayfalarda daha büyük şeyler açığa çıkıyor ve kitap çok heyecanlı son buluyor. :) Ben dayanamayıp ikinci kitabı okumaya başladım şu an olaylar için de çok heyecanlıyım.

Size kısaca Warcross oyunundan da bahsetmek istiyorum. Birbiriyle savaşan iki takım var. Her takım kendi cevherini (parlak bir taş) kaybetmeden diğer takımınınkini ele geçirmeye çalışıyor. Sonradan takımlara dahil olan Joker oyuncular da var ve bunlar genelde Warcross puanı en yüksek yarışmacılardan seçiliyor. Her takım kendi jokerini seçiyor. Takımlardan en çok kitapta Anka Süvarileri ve Şeytan Tugayını görüyoruz. Anka Süvarilerinden galiba en çok Hammie'yi sevdim, quidditch tişörtüyle kurguya girdiği an direkt zaten favorilerime ekledim onu. Umarım ikinci kitapta kötü biri çıkmaz çünkü genelde benim sevdiğim yan karakterleri yazarlar pek sevmiyor ve onlarla ilgili saçma şeyler yazıyorlar ;( Özellikle Marie Lu şaşırtmayı seven bir yazar ve ikinci kitapta ondan büyük bombalar bekliyorum. 

Hammie'nin çok hoş bir fanartını aşağıya bırakıyorumm.




Biraz da Hideo Tanaka'dan bahsetmek istiyorum. Emika küçüklüğünden beri Hideo'ya hayran ki ona hayran olan sadece o değil, dünyadaki herkes onu çok seviyor. Warcross ve sanal gerçekliği küçük yaşta yapan Hideo kısaca bir dahi diyebilir miyiz bence deriz. Hideo bana kalırsa soft bir karakterdi. Ne kadar keskin çizgileri ve içinde tutamadığı bir nefreti olsa da Emika'ya karşı hep centilmence davrandı ve ben bu özelliğine feci düştüm.Yemek yapan erkeklere düşmeyen biri de yoktur bence ;(  





Hideo'yu baştan sona sevsem de bu karaktere karşı diken üstündeydim, o kadar sırlarla dolu ki zaten okurken onunla ilgili teoriler insanın kafasında dönmeye başlıyor. Hatta benim bazı teorilerim fazla uçuktu, son sayfalarda birkaç düşüncem çıksa da şaşırdığım ya da beklemediğim (belki de beklediğimin üstü) şeyler oldu. 

Hideo ve Emika arasında yaşanılanlar biraz hızlı gerçekleşiyor, kimisi bu durumu sevmese de bana çok yapay gelen bir durum olmadı. Bence iki insanın birbirinden hoşlandığında yapacakları şeyleri yaptılar... 

Önceden bir kitapta benim için erkek karakter çok önemliydi, genelde ona aşık olur ya da onu düşünürdüm. Ama büyüdükçe bu durum tamamiyle değişti. Ana kadın karakteri iyi yazılmış kitaplar favorilerime yerleşiyor, erkek karakterin ne durumda olduğunu pek umursamıyorum (tabi ki iyi yazılmışsa ona da aşık oluyorum) Galiba kadın karakterden kendimde bir şey bulduğumda gücüyle, cesaretiyle ya da hatalarıyla beni içine aldığında kitaba tam anlamıyla girebiliyorum. Bu kitapta da Emika benim tam aradığım karakterdi. 

Üstlerde, son sayfalarda hem teorilerimden birkaçının olduğunu hem de beklenilmez şeyler yaşandığını yazmıştım. Kitap ne kadar olaylı olsa da daha çok o dünyayı tanıtan niteliğe de sahipti, yanii ben her şey tazeyken ikinci kitabı olan Wildcard'ı okuyorum bence siz de öyle yapın. 

Sonuç olarak ben kitabı, oluşturulan dünyayı (bence günümüze çok da uzak değil), karakterleri, kurgunun ilerleyişini çok sevdim. Eğer siz de oyunları seviyor, sanal dünyanın gerçek dünyayla karıştığı, sürükleyici ve farklı bir kitap istiyorsanız keeeesinlikle tavsiye ederim. Emika ve Hideoyla tanışmalısınız!

Ayrıca beni instagramdan takip etmek isterseniz "rosyaninkutuphanesi" olarak aratabilirsiniz. Oraya da kitabın kısa yorumunu gireceğim mutlaka. 

Puanın ve alıntıların aşağısında spoilerlı bir bölüm olacak aman dikkat! :)

Not: Fanartlar pinterestten alınmıştır, geri kalan fotoğraflar bana aittir.


WARCROSS SERİSİ:

1) WARCROSS






PUANIM:
♛♛♛♛♛
5/5



ALINTILAR: 



"Her kilitli kapının bir anahtarı vardır."







Zayıf bir cüsse ya da farklı bir ten rengi ya da farklı bir isim gördükleri için üzerinize saldırabilirlerdi. Sizin buna karşılık vermeyeceğinizi, sadece gözlerinizi kaçırıp saklanacağınızı düşünürlerdi. Bazen de kendinizi korumak ve bundan kurtulmak için böyle yapardınız. Fakat bazen de kendinizi tam olarak doğru yerde bulurdunuz, karşınızdakine misilleme yapmak için tam olarak doğru silahlara sahip olduğunuzu fark ederdiniz. 














SPOILERLI KISIM!! EĞER KİTABI OKUMADIYSANIZ DİKKAT EDİNİZ!

 
Sıfır hakkında iki üç teorim vardı ve zaten Hideo'nun kardeşi çıkma teorisi Hideo kardeşinden bahsettiği an kesin olmaya başladı. Benim bir teorim de Sıfır'ın Hideo çıkmasıydı, biliyorum biraz uçuk ama kitaplarda bazen en olmayını düşünür uçuk teoriler kurarım zaten bu da tutmadı ;( 

Hideo'nun lenslerle insanları kontrol altına alması durumuysa benim için beklenilmezdi. Yani kurgu boyunca karakterin bir şeyler yapacağı ya da bir şeyler sakladığı belliydi ama bu tür bir şey beklemiyordum. Kardeşi Sasuke'nin yaşadıkları yüzünden dünyadaki kötü olan her şeyi yok etme fikri kulağa teoride güzel geliyor fakat yanlış ellere geçince herkesin kukla olduğu bir dünya fikri de fazlasıyla korkunç. Özgürlüğümün ve hatta kötülük yapmanın bile benim seçimimde olmasını isterdim muhtemelen(hem bana kalırsa kötülüğün değişen kademeleri ya da dereceleri mevcut) Örneğin kardeşlerini doyurmak için hırsızlık yapan bir çocuğun beyni bunu kötü olarak algıladığı için polise teslim olduğunu düşünün. Eğer bunun ayrımı yapılırsa da bu durum güzel sonuçlar verebilir. Gerçekten emin değilim, düşündükçe bu konu işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Zaten Emika'da Hideo'ya bir yandan hak vermekten kendini alamıyor. Ah Hideo, sanal kekim...

Sasuke'nin yani Sıfır'ın pek iyi bir karakter olduğunu sanmıyorum hatta ikinci kitapta Anka Süvarilerinden hainlerin falan çıkacağını düşünüyorum, umarım yanılırım ;(

Emika'nın annesini de kurgu boyunca bir ara göreceğimizi düşünüyorum. 



SPOILER SONU!!





SEVGİYLE KALIN,

XOXO

-ROZA








 

Yorumlar

  1. Harika bir yazı olmuş! Ben de bütün eleştirilerime rağmen çook sevdim bu kitabı. Gerçekten de akıcı ve farklıydı, ayrıca karakterlerin yaşının büyük olması beni de çok sevindirdi 😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Grupla ve birlikte okumak da çok güzeldi Noraşk <33

      Sil
  2. Seriyi sevdiğimi hatırlıyorum. Emika nın insanlara fazla kolay güvenliğini ve boşboğazlik (gereksiz bilgi verimi) yaptığını hatırlıyorum yarım yamalak. Bir de finaldeki sürprizi ben ya malum şahıs ya da Emika nın annesi çıkar diye düşünmüştüm. 😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emika'yı çok sevdim ben ya gerçekten boşboğaz olduğunu düşünemiyorum maalesef onu sevdiğim için belki de karakter gözümde daha farklı oldu ;) Çabuk güvenmek konusunda ise haksız sayılmazsın bence de. Emika'nın annesini diğer kitapta görürüz diye düşünüyorum <3 Yorumun için çok teşekkürler

      Sil
  3. Nerelerdeydiniz :):) merak ettik😊
    Bu kitabı çok sık görüyordum merak ediyordum uzun zamandır anlaşılan o ki güzel bir kitaba benziyor. Listeye ekleyelim o halde :) Teşekkürler ve yeniden hoş geldiniz 🌸

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş buldummm, özledim gerçekten burayı :)) Umarım siz de kitabı benim kadar seversiniz, sevgilerimle <3

      Sil
  4. Bu yazarın kalemini merak ediyorum :)

    YanıtlaSil
  5. kore dizisi izlermisin pek bilmiyorum ama ilk sanal gölükle dünya değişimi vs dediğinde aklıma gelen tek şey memories of the alhambra oldu o dizi de sanal oyunu lens sayesinde oynuyorlar gerçek dünyada sanal alemi yaşıyorlardı. bu tarz konuları çok severim bu kitabı okumadım ama kesinlikle şans veririm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayyy o diziyi duymuştum ve konu olarak da ilgimi çekmişti, sen böyle deyince de izleme isteğim arttı mutlaka bakacağım bir ara :))

      Sil
  6. Merak ediyordum bu kitabı tereddütlerim vardı ama artık okuyacağım sanırım 😊

    YanıtlaSil
  7. heeey oleeey listeme yeni girmişti bu kitap, kapağını sevmiştim ama hakkında bişey okumamıştım yaa ne iyi oldu yazman, okurum artık oh oh, zaten senden liste yapıyodum, bugünlerde ayrıca bi liste yapmıştım, zeynep sahra, broke and light, wildcard marie lu, cinder ay günlüğü bi de dedemin bakkalı adlı kitap, sen de bak bunlara güzel gibiler, okuycam ben de işallah :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayyy Deep Cinder Ay Günlükleri çok güzeeel :) Umarım sen de seversin bunları <3 çokçok kalp ❤

      Sil
    2. severiiim, bak son yazımdasııın :)

      Sil
  8. Uzun zamandır ara vermiştim kitap okumaya bu yazınız sayesinde tekrar başlamak istiyorum. Konusu baya ilgimi çekti. Aldım listeme çok tesekkur ederim :)

    YanıtlaSil
  9. Almak istediğim bir kitapti direk sepete attım spoiler bölümünü okumadan geçtim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım siz de benim kadar seversiniz 🌺

      Sil
  10. Yaşasın bloglar! :)
    Kitaplar :))
    Blog yazmak ve blog okumak gibisi var mı ya? :))

    YanıtlaSil
  11. Değişik bir konusu varmış😊

    YanıtlaSil
  12. Farklı bir konu içeriyor ve biraz daha genç yaş için bir kitap sanırım. Orta yaşa fazla hitap etmiyor gibi, emeğinize sağlık, güzel bir derleme olmuş.

    YanıtlaSil
  13. Bu kitap çok karşıma çıkıyor ama oturup incelememiştim sayende incelemiş oldum. :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

En sevdiğim renk...

Ait hissedememek

İç Dökme (Çok da önemli olmayan bir yazıdır.)