Gece Yarısı Kütüphanesi - Matt Haig | Kitap Yorumu

 


Gece Yarısı Kütüphanesi - Matt Haig
Goodreads Puanı: 4.08
Yayınevi: Domingo
Tür: Fantastik
 
Konusu: “Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…
Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”

Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar.

Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?

İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.

Yorumum:

"Hayatı anlamak zorunda değilsin, yaşaman yeterli."

Kitabı okuyalı baya oldu aslında ama bir türlü kitaba aşık olmama rağmen yorumunu yazamadım tam o sıra üniversite için hazırlık aşamasındaydım. 2021'de okuduklarım içerisinde kesinlikle favorilerime girdiği için de bloğumda kitabın bulunmasını çok istedim. 

Bu kitabı okumadan önce Sırça Fanus'u okumuştum ve o süreç içerisinde kesinlikle karamsar ve depresif bir moddaydım. Sırça Fanus benden de depresif bir kitap olmasına rağmen bana çok iyi gelmişti, o karanlık mağaradan çıkarmamıştı ama yalnız olmadığımı hissettirmişti. Gece Yarısı Kütüphanesi onun hemen ardından harika bir denk gelişle okuduğum bir kitap oldu ve beni o mağaradan sürükleyerek çıkarıp gün ışığına buladı. Tam vaktinde ihtiyacım olduğu bir anda okudum. Hayal kırıklıkları sarmalı içerisinde sönüp dururken bu hayatın ihtimallerden daha güzel olduğunu bana vurdu. 

Kısaca konusundan bahsedecek olursam -ne zaman böyle yazsam asla kısa olmuyor  bu arada maalesef- Nora tüm hayallerini yarım bırakmış bir karakter. Her zaman bir şeylerin peşinden koşmuş ve yetenekli olmasına rağmen korkup hayatında hiçbir hedefinin sonunu getirememiş. Okuduğu bölüm olan felsefede yüksek lisans yapabilecekken devam etmemiş, küçükken buzul bilimci olmak istemiş ama bu tutkusunun peşinden koşmamış, abisi ve müzik grubuyla albüm çıkarma ihtimalleri varken bunu bile yarım bırakıp grubu bırakmış, evliliğe giden ilişkisini bitirmeye karar vermiş. Tüm bu olayların sonunda kedisiyle birlikte yaşayıp piyano dersleri vermeye başlıyor. Fakat bir gün hayatındaki tutunacak tüm o son dallar üstüne yıkılıyor. Kurs verdiği öğrencisi dersi bırakıyor, kedisi ölüyor. Nora da hayatta artık yaşamak için bir sebep göremiyor. O gece intihar etmeye karar veriyor ve kendini Gece Yarısı Kütüphanesinde buluyor. Bu kütüphanedeki kitaplar onun yarım bıraktığı sonsuz sayıda hayatlarını içinde barındırıyor. Nora da işte bu hayatlarını Gece Yarısı Kütüphanesi sayesinde tecrübe etmek istiyor böylelikle asıl yaşamak istediği hayatı seçip orada kalabilir. 

Biliyorum asla kısa olmadı yine konu çok üzgünüm. Kitaba kesinlikle aşık oldum! Başta bu yazardan hiç okumadığım için acaba sıkılır mıyım diye düşünüyordum ama öyle olmadı. Konusuyla zaten beni hemen içine çekti ve nasıl bitti anlamadım bile. Nora yarım bıraktığı tüm o hayatları yaşarken insan kendi hayatındaki tüm o yarımları da düşünüyor. Kitabı bitirince sanki benim tüm yarımlarım da tamamlanmış gibi hissettim, acabalarımın ötesinde beni ben yapan tüm o şeylerin belki de yarımlarım sayesinde gerçekleştiği fikri bana çok iyi geldi. Keşkelerimiz, yarımlarımız, başka hayatları düşünmekten belki de bu hayatta kaçırdığımız tüm anlar, kendi potansiyelimizi bile fark etmememiz çok üzücü. Belki de harika olasılıklarımız, içinde acı olsa bile bizi biz yapan bir geleceğimiz var. 

Ek olarak bu kitap öncesi Sırça Fanusu okumanızı öneririm. Gece Yarısı Kütüphanesinde de Sırça Fanustan alıntılar var hatta Sırça Fanus'ta bahsedilen incir ağacı metaforunu yazar bu kitapta kullanmış. Ben iki kitabı üst üste okuduğum için tamamlanmış hissettim ve bir şeyler yerine oturuyor gibi geldi. 

Sadece kesinlikle bu kitabı satın almalısınız! Belki okuma zamanınız gelmemiştir ama kitaplığınızda bulunsun o anın geldiğini anlayacaksınız. 

KUYRUKLU YILDIZLI 5/5





Sevgilerimle öpücüköpücükkalp

 

Yorumlar

  1. Kitaba bir kaç yerde rastlamıştım ama konusuna dikkat etmemiştim. Güzelmiş konusu. Bahsettiğin gibi, kitapları ihtiyacın olan bir vakitte okumak ayrı bir keyif veriyor insana. Kalemine sağlık

    YanıtlaSil
  2. oleey gelcam yineee, iyisin de mii, yazın yangın varken konuşmuştuuk, semester geldi miii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır daha tatilim gelmedi maalesef :( Finallerden sonra hemen evime kaçmayı düşünüyorum büte kalmazsam o zaman bol bol burada olurum <3 Özlendiiiin

      Sil
  3. Konusu çok güzelmiş, not aldım kitabı. Tanıtımın da çok güzel olmuş. Böyle uzun uzun, içten yazılınca okumak da zevkli oluyor. Teşekkürler. :) Karakterde kendimi gördüm sanki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım çok çok seversiin, güzel yorumun için teşekkürler <33

      Sil
  4. Alacağım kitaplar listesinde, çok merak ediyorum. Çok güzel yorumlamışsın, daha çok bilgi sahibi oldum kitap hakkında. Çok seveceğimi düşünüyorum. Kalemine sağlık:)))

    YanıtlaSil
  5. sırça fanus iyi tabii, plath'ın filmi de var, adı da "sylvia", matt haig den bişey okudum ama hatırlamıyom, okurum bunu tabi, saol :)

    YanıtlaSil
  6. Kitabın farklı tasarımlarını görmüştüm. elbette ki listemde fakat henüz alamadım. Kitap fiyatları da çok arttı indirim bekliyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben amazondan çok iyi bir fiyata almıştım o siteyi takip etmenizi öneririm ;)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

En sevdiğim renk...

Ait hissedememek

İç Dökme (Çok da önemli olmayan bir yazıdır.)