Kayıtlar

31 Ekim 2024 Cadılar Bayramı - Cadının Külkedisi Masalına Düşüşü

Resim
Herkese merhaba!  Aslında 31 Ekim'i geçeli birkaç gün oldu fakat o gece başıma gelen olayı blog sayfama da yazmak istedim. Buraya yazmaya değer gibi geldi :) Hatta o gece bunu yazmadığım için hayıflandım, sonrasında da bu bende yeni bir farkındalık yarattı. Güzel anlarımda sadece o anı yaşıyorum sanırım fakat o anları yazarak ölümsüzleştirmiyorum. Kötü anlarım ya da hislerimi ise hiç fırsatı kaçırmadan kelimelere döküveriyorum. Bu farkındalık da bana kesinlikle yeni bir şey kattı, o da güzel anların da yazılmaya değer olduğu...  Üniversiteye geldiğimden beri her sonbaharda Cadılar Bayramı partisine gitmek istiyordum. Cadıları ve o günün olayını seviyorum açıkçası, bana çok eğlenceli geliyor. Hele ki küçüklüğünden beri fantastik kitaplardan kafasını kaldırmayan biriyseniz sizi sanki farklı bir dünyadaki karakteri oynama fırsatını veriyormuş gibi geliyordu. Üniversite son sınıftayım, ardımda bıraktığım üç yılda hep bir aksilik olduğu için o partiye gidemedim... Ya gidecek arkada...

Kasımın Son Günü 2024

Resim
 Merhaba blogger dostlarım! Umarım iyisinizdir ve bu sonbahar günlerinde elinizde sıcacık kahve ve kitap eşliğinde bir koltuğa kıvrılmışsınızdır. Benim günlerim daha çok bu şekilde geçiyor gibi... Bazen iyi hissediyorum, bazen kötü hissediyorum; akışta kalıp tutunmaya çalışıyorum da denebilir. Bazen elime geçen aldığım herhangi bir kitaptaki bir sayfaya tutunuyorum, bazen de çalmaya çalıştığım yeni bir şarkının keman notalarına, bazen ders aralarında içtiğim çikolatalı cappuccinoya...  Şu sıra Tübitak'a bir proje yollayacağım bu nedenle de ek olarak kaygılıyım. Sanki oluşturduğum projem yeterli değil gibi hissediyorum ve bu his nedeniyle de yarım bırakıyorum, o işimi hep erteliyorum. Mükemmeli aradığım sürece hiçbir zaman başarılı olamayacağımın da farkındayım aslında fakat sadece en iyisini yapmak istiyorum işte... Bu istek de beni bir şeyler oluşturma sürecinden alıkoyuyor. Kaygı dolu olduğum için de depresif hissediyorum. Hepsi aslında birbirine bağlı zincir gibi, zincirin ...

Hikayeleri yaşayan olmak mı yoksa sadece yazmak mı?

 Geçen yazdan beri sanki yaşayabildiğim kadar çok yaşamaya çalıştığımı, fazla anı biriktirmeyi amaç edindiğimi fark ettim. Hikayeleri dolu dolu yaşamaya çalışıyordum fakat bunu ne kadar çok yaparsam zaman da sanki hızlıca akmaya başladı. Şu ansa hikayeleri yazmayı o hikayeleri yaşamaktan daha çok sevdiğimi fark ediyorum. Geçen yaza göre zamanım çok yavaş akıyor ve hayatımı sanki yavaş yaşıyorum gibi. Bundansa beklediğimin aksine çok keyif alıyorum.  Ailemle daha çok vakit geçiriyorum. Saatlerce odamda yatağıma uzanıp hayaller kuruyorum sakin bir şarkı eşliğinde, bazense öylesine duvarı izliyorum hayaller ve müzik bile olmadan. Fakat öylece duvarı izlemek bile iyi geliyor. Sanki uzun bir maraton koşucusuymuşum ve bitiş çizgisine sonunda ulaşmışım gibi. Artık huzurlu olma iznim var gibi. Belki de o koşu boyunca bu izni ben kendime vermiyor, koşulları suçluyordum. Sakinlik ve huzur bana iyi geliyor.  Hayatımın hikayeleri yazan tarafa evrilmiş halini çok seviyorum çünkü hayat...

Beklemek

Resim
  Sanki uzun zamandır birini, bir olayı, bir değişimi bekliyormuşum gibi hissediyorum. Belki kendi derimi değiştirmek için bu dönüşümü erteliyordum ya da güvenli kozamı bırakmak istemiyordum ve bu yüzden olduğum yerde beklemeye devam ediyordum. Ama artık beklemek bana zarar veriyor. Artık kimseyi beklemiyorum, olayı, durumu ya da gelmeyecek birini. Hatta yalnızca ilerlemiyorum da gitmesi gereken kişileri, olayları ve durumları uğurluyorum el sallayarak. Çünkü artık birbirimizin hikayesine ait değiliz. Belki de hiç ait değildik ama birbirimize öğreteceğimiz deneyimlerimiz, yaşamamız gereken olaylarımız, dönüm noktalarımız vardı.  Kimseyi beklemediğim gibi geçmişi de artık beklemiyorum. Bir insan sadece geleceği beklemezmiş bu yaz bana bunu kanıtladı. Ben geçmişi de bekliyormuşum meğer, umutsuzca o geçmişe el sallamadan kolundan tuttuğum gibi yanımda kalmasını sağlamaya çalışıyordum. Geleceği beklediğim gibi geçmişin de tekrarlanmasını bekliyormuşum. Şimdiyse biraz daha farklı.....

Sonbahar Ekinoksu

Resim
  En sevdiğim mor battaniyeme sarılmış bir halde yüzümde bir gülümsemeyle yazıyorum. Hiçbir zaman tam olarak en sevdiğim mevsimi bulamadım fakat bu sene artık hangisi olduğunu bilmenin mutluluğunu yaşıyorum. Sonbaharın gelişiyle ruhum sanki tekrardan uyanışa geçmiş gibi hissediyorum. Yazın gürültüsü ve neşesi yerini dinginliğe ve huzura bırakırken sessizliğin ve soğuyan havanın keyfini çıkarır bir vaziyetteyim. Sonbaharın yaprakları gibi ruhumda huzurlu bir şekilde içimde bir yerlere (daha çok kalbime yakın bir yere) düşüveriyor. Bugün 23 Eylül 2024 ve her zaman başlangıçlara inanan birisi olmuşumdur. Geceyle gündüzün eşitleniyor olduğu bugün de ben de temiz bir sayfa açıyorum. Geride kalan hikayeler, yaşadığım kırgınlıklar hepsi içimden dökülüveriyor ve ardımda bırakıyorum. İlerliyorum. Yenileniyorum. Var olmam için bir sonbahar yaprağına dönüşüyorum ve dallarımdan kopuveriyorum. Ben sonbaharı çok seviyorum, hüzünlü ve işte tam da bu yüzden çok güzel, tıpkı benim gibi, senin gibi....

Suyun Üzerinde ve Derinlerinde

Resim
Hayatımın suyun üstünde yüzüyormuşum gibi hissettiğim bir döneminden geçiyorum. Sırtüstü uzanmışım, denizde hiç dalga yok ve gün batımının ışıltısı göz kapaklarıma vuruyor.  Durağan ama huzurluyum, dışarıda yoğun bir kalabalık ve gürültü varken içsel bir huzur arayışındayım da denilebilir. Sanki tüm o sesleri kapatmışım ve suyun derinlerine dalmışım, kulaklarımda o uğultu var fakat ben sadece yüzüyorum. Yıldızları izliyorum, hatta o kadar çok izledim ki bu yaz yıldızları sanki bana uygun ışıldıyorlarmış gibi geliyor artık. Kötü hissettiğimde bazen beni mutlu etmek için daha fazla oradalar, onlara bakıp gülümsüyorum ve ışıkları beni güvenilir bir arkadaşın kucaklaması gibi sarıveriyor.  Dışarıdaki kaosu, gürültüyü bırakmak da zor oluyor bazen... Fakat yine de deniyorum. Gürültü beni rahatsız ettiğinde de sırtüstü uzandığım denizde en derinlere dalıveriyorum. Nefesim yettiğince bu sefer de suyun içinde huzurluyum, belki 15 saniye kadar. İnsanı yaşamda tutacak 15 saniye kadar ama...

Yanlışlıklar ve Doğruluklar

Resim
 Nereden başlayacağımı bilemeden sadece yazmak istedim. Bloga ne zaman dönmek istesem bu tam bir dönüş olmadı belki de bu benim hayatımın farklı bir sezonuna geçmemden kaynaklı bilmiyorum. Burada yazmayı özlediğimi biliyorum sadece.  Yanlışlıklarımızı ve doğruluklarımızı topladığımızda hangisi diğerini götürür? Bence bazen doğrular da yanlışları götürebiliyor. Hayatımın bazı anlarında yanlışlık olduğunu bildiğim halde o yanlışlığa bilinçli olarak devam ettiğim oldu. Bu durumun yanlışlık ve doğruluk olarak keskin bir biçimde ayrılamayacağını öğrendim. Bence sadece insanız, griyiz, bazen yeterliyiz, bazen yetersiziz. Bazen hiç yapmadığımız kadar yanlışlık yapıyoruz ama bunun sonucunda yaptığımız doğrular bunu silebiliyor.  Muhtemelen sonsuz sayıda yanlışlığı bilinçli olarak yapmışımdır ama muhtemelen o yanlışlık içinden sonsuz sayıda yeni doğrular çıkarmıştır. Yanlışlıklarımı ve doğruluklarımı kabul ediyorum. Sen de etmeye ne dersin? Beni okuduğun için teşekkür ederim. Sayf...

Yeni bir sayfanın ilk cümlesi. Uzun zaman sonra merhaba!

 Merhaba! Nasılsınız, umarım her şey yolundadır. Umarım bu satırları okuyacak birkaç blog dostum kalmıştır. Ben buraya yazmayı blogları ziyaret etmeyi çok özledim. Burası benim kendi iç dünyama döndüğüm, kabullendiğim ve savaştığım bazen de yenildiğim kocaman kendi hikayem gibi geliyor. Nezle olunca buraya yazdım, ilk kez kalbim kırılınca buraya yazdım, düşüncelerin işgaline uğrayınca buraya yazdım, yeni yaşımda ilk koştuğum yer burası oldu. Ben hep buraya yazdım ve burayı çok sevdim. Üniversiteye ilk başladığım dönem burada kendi çapımda yazıyordum ve 4 yıl geçmiş, zamanı tutamıyor olmak çok garip ama belki de zamanın olayı onu kontrol edemiyor olmamızdır. ANıları özel yapan şey uzatamayacak olmamız, sadece o an yaşanıp bitecek olması.  Burası sayesinde yazım dilimi geliştirdim, blog arkadaşları edindim ve başkalarının yazılarını okuyup etkilendim aynı zamanda yazdıklarımı okuyan birkaç kişiyle tamamlandım. Belki de buraya tekrar dönüyor olmak benim için yeni bir yol ayrımınd...