Evgeny Grinko

 

Herkese merhaba. Umarım hayat dengeleri sizi çok zorlamıyordur, beni biraz zorluyor. 

Aslında geçen günlerde gittiğim konserden bahsedecektim ama pek de hevesim kalmadı gibi. Teyzem sarılık nedeniyle -içtiği bir antibiyotik ilaç karaciğerine zarar vermiş- hastaneye kaldırıldı. Durumu şu an daha iyi fakat bu haberi ilk aldığımda inanılmaz endişelendim ve tetiklendim. Bu yıl benden çok şey götürdü ve hala daha sorunların olması beni gerçekten zorluyor. Elbette bu yılla ilgili de değil, bazen her şey üst üste denk gelir ama ben suçu yıla atıp sıyrılmak istiyorum böylece öfkelenebileceğim bir yer olabilir. Sadece artık sevdiklerimin sağlıklı ve huzurlu olmalarını istiyorum, hatta sevmediklerimin de. Kısacası çocukluğumdaki gibi huzurlu hissetmeye yetişkin hayatının çarpmadığı bir döngüye ihtiyaç duyuyorum fakat elbette bu da çok zor. Özellikle hayatınızda büyük çaplı bir olay yaşadığınızda hiçbir şey aynı kalmıyor, bende aynı kalmadı. Hayatın renkleri kaybolmuş gibi geliyor, sadece gri gibi çoğu şey. Az olan renkli kısımda ailem var ve onların iyi olmasına çok ihtiyaç duyuyorum; onlar beni bu yıl ayakta tuttular. 

Biraz iyi şeylerden bahsedeyim, Evgeny Grinko konserinden mesela. İyi şeyler derken tek bir iyi şey olarak çantamda sadece bu var ahahha. Yıllardır bu müzisyene hayranım, parçalarına da bayılıyorum ve yıllardır da konserlerine gitmek istiyorum fakat türlü aksiliklerle gidemedim. Bulunduğum şehre geleceğini öğrenince deli gibi mutlu oldum ve hemen olmasa da son anda bilet yakaladım. Açıkçası bir şeyi çok isteyince olmaması için de hayatta garip dengeler oluşabiliyor. Belki de bu hedefi değil süreci güzel yapan başka bir etkendir, bilemiyorum. Konser günü geldiğinde teyzemin rahatsızlandığını öğrendim, konsere gitmeyi zerre düşünmedim o an fakat teyzemin "o konsere gitmezsen seni öldürürüm" demesiyle ağlaya ağlaya gittim. Çok şükür teyzem şu an daha iyi. 

Konserde de bolca ağladım bu arada, tek başıma gitmiştim ama tek başıma yaptığım her şeyden de yeterince zevk alan biriyim. Oturduğum koltukta etrafımda konser sırasında fısıldaşan insanlara da tehlikeli sinyaller gönderdim -kötü kötü bakmak- ahahah. 

Konser boyunca tüm parçalarda bu yıl yaşadıklarımı düşündüm, en baştan o ana kadar başıma gelenleri, hikayemi. Hatta içimden birine çok fazla şey anlattım, bence duymuştur biliyorum. Öyle hissediyorum. Yanaklarımdan yaşlar dökülürken açıkçası kendimle gurur duydum. Evet, hala daha her şey pek de yolunda değil ama işte buradayım bu müziği dinliyorum ve hayatta kalmayı başardım. "Tüm bunlar yaşandı ama bak bu müziğe kapılıp gidebiliyorsun, ruhun hala yaşıyor demek ki." dedim sürekli. Bazen ışıklar gözümü aldı, o anlardaysa ölüm ve yaşam üzerine düşünceler geldi. 

Sanat gerçekten büyüleyici, Evgeny Grinko'nun parçaları da öyle. Bir büyü gibi beni sardı ve derinden sarstı. Benim en sevdiğim parçası "Separation" onu çalmadılar. "Valse" kadar ünlü değil ama beni en çok sarsan parçası bu işte. "Valse"i iki kere çaldı bu arada ve ona da bayılıyorum. "Carousel", "Once Upon a Time", "Dusty Room", "Jane Maryam" bunlar en sevdiklerim, tabi daha yazmadıklarım da var, konserde bunlar canlı duymak harikaydı. Yeni çıkan albümünü heyecanla bekliyordum bu arada ama bu yıl çıktığında benim heyecanım kalmamıştı. Yine de "Winter Moonlight" albümünden parçaları dinledim ve sevdim. O albümündeyse en çok "Melting" ve "Ticket to the Rome" beni etkiledi. Bu yazdığım parçalarını kesinlikle dinlemenizi tavsiye ediyorum. Hepsinde başka anlamlar ve hikayeler bulabiliyorsunuz, ben de en azından böyle gerçekleşiyor. 

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sevgilerimle. 


Yorumlar

  1. Merhabalar. Bu yıl acayip bir yıldı diye düşünüyorum kendi adımada. Umarım yeni yıl sağlıkla ve iyi haberlerle gelsin.
    Ben de yaknzi başıma bir şeyler yapmaktan çok keyif alıyorum. Ne güzel bir konser olmuş.
    Teyzenize çok çok geçmiş olsun 🙏🏻

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum. Bu yıl sanırım hepimiz için farklı yoğunluklarla geçti. Sevgilerimle.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Unutulan Bir Kasım Günü ✽ Kelime Oyunu 4*

Kül Prensesi - Laura Sebastian ✽ Kitap Yorumu

Akışta Sürüklenmek