Sahte Krallık / Crooked Kingdom - Leigh Bardugo / Kitap Yorumu


 
Serinin ilk kitabı Kargalar Meclisi için tıktıkk

Konusu için kısaca ekibimizi bekleyen yeni olaylar zinciri diyebilirim çünkü ne desem ilk kitabı okumayanlar için spoiler taşıyacak bu nedenle yoruma geçiyorum. 

Bu sefer kurgumuz tamamen Ketterdam sınırları içinde geçiyor ve baştaki harita özellikle olayların akışını takip edebilmek için kesinlikle çok işe yarıyor. Ketterdam'ın sokakları içinde kaybolduğumuz yine tabi ki olayların hiç eksilmediği bir kurguydu. Garip bir şekilde bir oturuşta 200lere gelirken kitaba kısa bir ara verince kurguya dönmekte zorluk çektim en son Wylan bölümünde bırakmıştım ve tuhaf bir şekilde Wylan Jesper sahnelerini çok sevmeme rağmen sadece Wylan'ı içeren bölümler geçmek bilmedi. Bu kitapta Gölge ve Kemik karakterlerini de görüyoruz ve ben o kısımları gözlerimden kalpler çıkarak okudum, adeta büyüttüğüm çocuklarımı görüyor gibi hissettim. ;) Genya, Zoya ve Nikolai'yı  tekrar görmek bana çok iyi geldi. Yara İzi Kralı'nı kesinlikle istiyorum sadece onlar için. 

Kaz Inej sahnelerinde kalp krizi geçirdim... O kadar güzel ve derinler ki! Bir o kadar da zorlar ama belki de onları bu kadar özel ve güzel yapan da zor olmalarıdır. Kitabın sonunda onlarla ilgili kocaman harika bir pastadan yalnıca bir parça almışım gibi hissettim :( Her sahneleri harikaydı ama bana yetmedi, daha daha fazla okuyabilmek kesinlikle çok isterdim. Bir yandan onlar için yazarın seriye devam etmesini isterken mahvetmesinden korkarak hiiiiç istemiyorum. Çünkü Leigh karakterlerine karşı sadistçe davranabiliyor, sonra da biz mahvoluyoruz. 

Matthias ve Ninaysa kavgalarından arınmış bir şekilde karşımıza çıktı bu kitapta. Özellikle Matthias'ın karakter gelişimi çok iyi işlenmişti, Nina'ya karşı ve tabi ki grishalara karşı düşüncelerinin değişmesini okumak zevk verdi. 

Sahte Krallıkta da olayların ardından bu sefer nasıl kurtulacağız diye düşünürken hiç beklemediğim sıra dışı planlarıyla Kaz Brekker geldi. 

Kitabın sonuysa hem istediğim hem de hiç istemediğim gibiydi, benim için hayal kırıklığı oldu ve ben uzunca bahsedeceğim bundan spoilerlı kısımda. Sadece benim için oturmadı o yer asla :( 

Spoiler içeren kısım!!


Öncelikle sonunda hem sinir krizleri geçirirken hem de nasıl çok sevinmeyi başardım bilemiyorum. Bir yanım bahar bahçe bir yanımda ölüm marşı çalıyordu. Yazar beni bin bir tane ruh haline sokup sokup çıkardı. Ben karakterlerden birinin ölmesini ilk kitaptan beri bekliyorum, bu hem yazarın tarzı olduğu için hem de kitabın kilit cümlesi olan "Yas yok, cenaze yok." mantığının işlenebilmesi için bu hep beklediğim bir şeydi. Ama asla yazarın bunu kurguya geçirebildiğini sanmıyorum. Sanki öldüreceği karakteri kuradan seçmiş ve tamam bunu yazayım demiş gibiydi. Yani kurgu akışına doğal gerçekleşmedi bana kalırsa ve karakter de sırf bir ölüm olsun diye öldürülmüş hissi verdi. Matthias... Ölümü daha başka yazılsa ben belki sinir krizi değil ağlama eşiğine gelirdim ama etkileyici değildi. Altı doldurulamamıştı. Karakter kaza kurşununa gitti gibi oldu kısaca. Hele ki Fjerdalı bir veledin elinden olması bilemiyorum ya sahneye kahrolmak isterdim ama beni sinirlendirdi. Hatta o sahnenin de biraz hızlıca yazılmış olduğunu düşünüyorum, bana duyguları geçiremedi. Belki de yazarın Nina hakkında planları vardı ve karaktere yeni bir hedef verebilmek için böyle bir hamle yapmak istemiştir. Çünkü kitabı bitirdiğimde Nina'nın neler yapacağını merak ettim. Yara İzi Kralında da Nina varmış galiba bu yönüyle de merak etmeme neden oluyor :/ Kaz ve Inejse sonda hak ettiğini aldıklarına sevindiğim karakterler oldu. Yazarın onlara işkence etmesinden korkuyordum neyse ki öyle bir şey olmadan bitti ve onlar için tebessüm ederek bitirdim. Keşke Kaz'ın Inej'in ailesiyle tanışmasını bir parça okuyabilseydik gerçekten çok isterdim. Ama serinin kesinlikle devamının gelmesini istemiyorum. Aslında Pekka Rollins olayıyla belki de yazar devamı için açık kapı bıraktı. Umarım yazmaz ve InejKaz ikilisi kafamda gemilerine binmiş özgürce yaşıyorlardır, ben öyle hatırlayacağım en azından.


spoiler sonu


Benim için fazlasıyla uzun olan bir kitap yorumu oldu. Umarım siz okurken sıkılmamışsınızdır. Puan kırdığım tek nokta sonu oldu yoksa kitap gerçekten güzeldi benim için. Ayrıca bu serinin dizisi de çıktı, ben gerçekten sevdim sadece Kargalara ayrı bir dizi de isterdim ama :( Diğer sezonlarını kurguyla nasıl bağlayacaklar merak ediyorum kesinlikle.


PUANIM: 4,5/5


Merhabalaar, yaklaşık iki aydır buralarda yoktum kendi içimde bir kopuş yaşamıştım. Bu yorumuysa iki ay öncesinde yazıp taslaklara kaydetmiştim ancak şimdi yayınlama fırsatı buluyorum. Umarım sizin için işler yolundadır :) Buraya giremediğim iki ayda okuduğum kitapların yorumlarını ise kısa kısa paylaşmayı planlıyorum. 

Sevgiyle kalın xoxo


Yorumlar

  1. yeeey, hoşgeldiiin, kelime oyununu da unutmaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabaaaa Deep hoş buldum çok özlemişim burayı ve seniii <3 Kelime Oyunu hala devam ediyorsa katılmayı çok isterim 💖💖

      Sil
    2. ben de seniiii, çok sevindim yaaa :) devam ediyooo, bu hafta eylül su verdi kelimeleri, haftaya ilkay verecek, sölerim sana kelimeleriii :) heyooooo oleeey :)

      Sil
    3. Merakla bekliyorummm haftaya mutlaka katılacağım o halde <3

      Sil
  2. Kesinlikle en baştan okumalısın. <3

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

En sevdiğim renk...

Ait hissedememek

İç Dökme (Çok da önemli olmayan bir yazıdır.)